Eminönü’nde kahve kavrulan yer anlamına da gelen Tahmis adında bir cadde var. Adına yakışır bir şekilde, kahve kokuları eşliğinde yürüyorsunuz cadde boyunca. Üstelik tarihi de eskilere dayanıyor, Osmanlılardan beri değişmemiş o mis koku.
İsmi anlamlı olan yerlere bayılıyorum. Çünkü bu şekilde olunca sanki oranın sahipleri daha bir severek yapıyor işlerini gibime geliyor. Şimdiye kadar düşünüyorum manalı isme sahip mekanlardan hep memnun ayrılmışım:).
Ah bu pazartesiler. Ne sendromu ya yok öyle bir şey diyen de bile var bence. İşini severek yapanları tenzih ederim tabi:). Bizim gibi zorla çalışanlar o hafta nasıl geçecek bilmez. Montag, Almanca pazartesi demek. Neden bir kafenin ismi pazartesiye atıfta bulunur? Zamanında zor pazartesiler yaşandıysa olur tabi:). Mekan sahibi Avusturya Lisesi mezunuymuş o yüzden bu […]
Popüler Karaköy’ün samimi mekanlarından biri Press. Burada orantısız zeka ürünü çok şey mevcut, zaten resimlerle de şahit olacaksınız:). Eminim hepiniz gitmişsinizdir de ben gene de anlatayım istedim.
Third wave coffee Avrupa Yakası’nda yoğunlaşınca, elbette bizim taraf da boş duramazdı:). Arka arkaya çok güzel yerler açılmaya başladı. Kadıköy’de, Rafine’den sonra sevdiğim bir diğer kahveci Manifesto oldu. Maalesef burası da mekan olarak çok küçük. Sahipleri mimar olunca içeri kısımda yaratıcı bir çözüm bulmuşlar gerçi. Çalışanların ilgisine bayılıyorum. Her sorunuza içtenlikle cevap verip ne istiyorsanız […]
Karaköy’ün popüler kesiminden uzak, hiç ummadığınız bir yerde Mahalo. Tünel ile Bankalar Caddesi arasında, sessiz ve huzurlu bir köşede konumlanıyor.