Kavala Gezi Rehberi

Okul yıllarımızda adını, Kavalalı Mehmet Ali Paşa sayesinde duyduğumuz bu şehir sanki bizden biri gibi. Nedendir bilinmez Akdeniz ve Ege’ye kıyısı olan her yeri, yadırgamadan, hemen seviyorum.

Son zamanların popüler adası Thassos (Taşöz-Θάσος), Kavala’dan (Καβάλα) rahatlıkla görülüyor. Zaten Taşöz’lu göçmenlerin Neapolis (Yeni Şehir- Νεάπολις) adıyla kurdukları bir yer Kavala.

Bu ada da dahil diğer tüm Yunan adalarına Kavala’dan ulaşım mümkün.

1912 yılına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan şehirde, şuan bile Osmanlı izlerini görebilirsiniz. Çoğu eser yıkılmış, her cami kiliseye dönüştürülmüş olsa da Mehmet Ali Paşa’ya hala saygı duyuluyor. Sebebi de şu: Zamanında Mısır Valisi olan Paşa’nın, Osmanlı’ya baş kaldırıp, kendi hanedanlığını kurmuş olması. Paşa’ya ait yapılar zamanında Mısır tarafından satın alınmış.

Mübadele zamanı Kapadokya’dan gelen Rumların yerleştirildiği Kavala sınırlarına girer girmez göreceğiniz bir harita canınızı sıkıyor. Fotoğrafını bile çekmeye değmeyecek bir kanlı KKTC haritası sizi karşılıyor. 2016 yılında hala savaşların sürdüğü, eski olayların hatırlatılıp kalplerdeki kin ve nefretin taze tutulması üzüyor beni. Güzelim dünyayı gün be gün çirkinleştirip bir de paylaşamamak, insanın insana verdiği zarar akıl alır gibi değil. İşte siz bu düşünceler girdabında kıvranırken Kavala görünüyor uzaktan.

Pazar günü sabah erkenden geldiğimiz için etrafta kimsecikler yoktu. Zaten bir nevi sayfiye yeri olduğundan gündüzleri sakin akşamları daha canlıdır diye düşünüyorum.

Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Su Kemeri bütün ihtişamıyla hala ayakta.

Eski Şehir, Panagia olarak adlandırılıyor. Çoğu eserin yer aldığı bu bölgeye yorula yorula çıkmamak adına araçla gidebilirsiniz. Pargalı İbrahim Paşa adına Kanuni tarafından yaptırılan cami sonradan Aziz Nikola  (Agios Nikolaos-Αγίου Νικολάου) Kilisesi’ne çevrilmiş. Mehmet Paşa’nın yaptırdığı imarethane ise şuan otel olarak kullanılıyor. Kavalalı Mehmet Ali Paşa büstü ve müzeye dönüştürülen evi de burada bulunuyor.

Bizans Kalesi her Old Town’da olduğu gibi panoramik şehir manzarası için en ideal noktalardan biri:). Dar geçitleri ve yokuşları göze alıyorsanız buyurun bakalım:). Kaleye ufak bir ücret karşılığında girebilirsiniz.

Halil Bey Camisi’nde kültürel ve sanatsal faaliyetler düzenleniyor.

Arkeoloji Müzesi de görülecek yerler arasında sayılabilir.

Ana cadde, Belediye Binası’nın arkasında yer alıyor.

Yüzme odaklı gidecekseniz,  plaj tercihinizi Kalamitsa, Keramoti ve Ammolofoi’den yana kullanabilirsiniz. Türkiye’deki gibi fahiş fiyatlar karşılığında şezlong ve şemsiye kiralamıyorsunuz, ücretsiz. İçeride bir şeyler içmeniz yeterli, zaten fiyatlar uygun merak etmeyin.

Yemek için tavsiye olarak, limanda bulunan Panos Zafira ve Orea Mitilini’nin adı çok söyleniyor ama gidenler tarafından yazılan yorumlar pek iç açıcı değil.

Fotoğrafımı hiç eden çöp kutusu sana da merhaba:D

Edirne’den aşina olduğumuz tereyağlı ve bol kavrulmuş bademli Kavala kurabiyesi almadan dönmek olmaz. Kourabiedes Ioakimidis önerilen bir marka. Kurabiye dışında Ouzo ve sakız reçeli de alabilirsiniz. Feta peyniri ve kalamata zeytinini de es geçmeyelim, ben ikisine de bayıldım.

Yunanistan, haliyle Kavala, AB üyesi olduğu için Schengen vizesi almamız gerekiyor malesef. Yeşil pasaportu olan şanslı kişilere sözüm yok:). Yanınıza Euro’ları da aldıktan sonra Kavala sizi bekliyor.

Otobüs ya da kendi aracınızla gidebileceğiniz gibi Kavala Alexandros Havalimanı’nı da kullanabilirsiniz.

*Kavala’ya giderken mola verdiğimiz Kourabies Lovies’te limonlu, çilekli, portakallı hatta Ouzolu kurabiye (yarım kg’ı 5 €) vardı. Konseptleri de değişik; çay ücretsiz, kahvaltı 6, tavuk çorbası 4 €. Kurabiye ikram ediliyor, tadına baktım ve nedense beğenemedim. Edirne’deki daha iyi sanki:D.

6 €’luk kahvaltı bu kadar oluyor işte:)