Type to search

Seyahat

Yaşadığın Şehirde Turist Olmak

Paylaş

#accordingtous ekibi olarak, bu kez Otel deneyimi nedir? sorusunun peşine düştük. Yaşadığımız şehirde turist olduk bir nevi. Kalabalık ve kargaşadan uzaklaştık, koştur koştur geçen hayatımıza kısa bir mola verdik. Sadece otelde kalmak nasıl bir şeymiş onu öğrendik.

Siz de bilirsiniz, tatillerde hiçbir zaman otelde vakit geçirmeyiz. İlk kez gittiğimiz bir yerse sabah erkenden çıkar, akşam geç saatte döner, oteli yalnızca uyumak için kullanırız. Her şey dahil oteller için de aynı durum söz konusudur; bütün günümüz havuzda, denizde ve yemekte geçer.

Otel deneyimimizi Novotel Istanbul Bosphorus Hotel’de kalıp, #bizegörekaraköy diyerek göstermek istedik sizlere.

En az bir kez Karaköy’e gittiyseniz bu otelin yerini zaten biliyorsunuzdur. Bilmeyenler için söyleyeyim limanın hemen arkasında yer alıyor. Tarihi ve turistik yerlere çok yakın bir konumda. Özellikle deniz manzaralı odalarını görmeniz için linki buraya bırakıyorum. Çünkü ben gördüğümde Ah o odada ben kalsaydım, açık denizlere doğru dalsaydım. cümlesini Yaşar edasıyla söyledim içimden:).

Otele yerleştikten sonra, 1823 yılından beri birçok ülkede tanınan Ronnefeldt markasının (bir ben tanımamışım sanırım:) Çay Workshop’una katıldık. 4 ya da 5 farklı çayın özelliklerini öğrenip tatlarına baktık. Her zamanki gibi favorim Oolong oldu:). Siz de güzel çaylar peşindeyseniz internet sitelerinde aradığınız çayı bulacağınıza eminim.

Ronnefeldt

Uzak Doğu çayları rahatlatma özelliğine sahiptir. Çaylar yetmemiş gibi daha da rahatlamak için otelin Spa merkezine indik. Masaj yaptırmayı kim sevmez dimi ama:)?

İlk kez profesyonel birine masaj yaptıracağım için heyecanlıydım:D. 10-15 dakika süren masajdan sonra otelin bütün nimetlerinden faydalandık diyebilirim:). Sauna ve buhar banyosunda yanıp, serinlemek için ışıklandırmasını çok beğendiğim havuza attım kendimi:). Otele ait kullanmadığım tek şey spor salonu oldu:).

Bu kadar aktivite acıktırdı tabi. Daha önceki #accordingtous lardan bilirsiniz gezilerimizin büyük bir bölümünü yemek oluşturur. Çok uzağa gitmeden otelin giriş katındaki Sushico’da yedik akşam yemeğimizi. Beklemediğim bir şekilde kalabalıktı. Sushilerini çok beğenmedim ama tavuklu yemekleri gayet güzeldi. Burada gördüğümüz en ilginç şey ise diğer müşterilerden biri için hazırlanan sushi-pasta oldu:).

Sushico

Sushico

Sushico

Yemeğin ardından otelde bizim için hazırlanan kokteyle katıldık. Gezi ve yemek üzerine sohbetler eşliğinde vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Gün uzun ve yoğun geçse de bize yetmemiş olacak ki kendimizi Karaköy sokaklarına attık:). Karaköy gecelerinin böyle renkli olduğunu hiç görmemiştim. Sokaklar parti havasındaydı, dolup taşan mekanlarda adım atacak yer yoktu. Yaşadığımız şehrin bilmediğimiz bir yönü daha işte. Artık yorulduğumuza karar verip, çok yakınımızda olduğuna şükrederek otelin yolunu tuttuk:).

Sabah güzel bir kahvaltıdan sonra yine yoğun bir gün bizi bekliyordu. Ekibimizdeki profesyonel arkadaşların öncülüğünde sokak fotoğrafçılığı gezisi vardı. Daha iyi fotoğraflar çekmek istediğim için kaçırmamam gereken bir etkinlikti:). Hakan Yaşar, Erdem Silay ve Veysel Kocakaya her sorumuza içtenlikle cevap vererek, fotoğrafçılığa daha da ilgi duymamıza vesile oldular.

Bazı sanatsal çalışmalarımdan paylaşayım:). Fotoğraf çekmek kadar Photoshop da önemli, en büyük sorunlarımdan biri de o şuan:D.

Yemeğimizi yılların kuru fasulyecisi Erzincanlı Ali Baba’da yedik tabii ki:). Hala lezzetli, hala güzel..

Erzincanlı Ali Baba Kanaat Lokantası

Dana sonra Sirkeci’deki Sony Deneyim Merkezi’ne gittik. Eğer Sony marka fotoğraf makinesi almak istiyor ama ne alacağınıza karar veremiyorsanız bu mağazaya gelerek her makineyi deneyebilirsiniz.

İç geçirir bir halde fotoğraf makineleri sunumunu ve Hakan Yaşar’ın muhteşem fotoğraflarından oluşan slaytları izledik.

Daha önce fotoğrafçılık gezilerine hiç katılmamıştım ama bir kez bile gitmek büyük farkındalık yaratıyor. Tamam bu konuda öğrenecek çok şey var ama en azından profesyoneller öncülüğünde yapılan tek bir gezi bile çok faydalı oldu. Etrafımdaki her şeye fotoğrafçı gözüyle bakmaya başladım diyebilirim.

Siz de ilgi duyuyor ama maddi olarak zorlanıyorsanız Mirrorless Facebook grubuna katılarak, ücretsiz olan hafta sonu gezilerine gidebilirsiniz. Gruptaki herkes, size yardımcı olmak için elinden geleni yapacaktır:).

İki güne birçok şeyi sığdırdığımız, farklı şeyler öğrendiğimiz ve kendimizi geliştirdiğimiz #bizegörekaraköy ü yorgun ama mutlu bir şekilde tamamlamış olduk böylece:).

Novotel Istanbul Bosphorus

Etiketler:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

Yorum Yap

Your email address will not be published. Required fields are marked *